213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun geçici 32 inci maddesi ile, VUK mükerrer 298 /(Ç) fıkrası uyarınca yeniden değerleme yapabilecek mükelleflerin, istemeleri halinde söz konusu fıkra kapsamında ilk kez yapılacak yeniden değerleme öncesinde, bilançolarına kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini, önceki hesap döneminin sonu itibarıyla yeniden değerleyebilmelerine imkân sağlanmıştır.
VUK’nun geçici 32 inci maddesi kapsamında yapılacak yeniden değerlemede, değerlemeye tabi tutulacak taşınmazların, amortismana tabi iktisadi kıymet niteliğinde olması gerekmemektedir. Bu doğrultuda VUK’nun geçici 32 inci maddesi kapsamında yeniden değerleme yapmak isteyen mükellefler boş arazi ve arsalarını da yeniden değerlemeye tabi tutabileceklerdir.
Bu madde kapsamında yapılacak yeniden değerleme ihtiyari olup zorunlu değildir.
VUK’nun geçici 32 inci maddesi kapsamında yapılacak yeniden değerlemenin, VUK mükerrer 298 /(Ç) fıkrası uyarınca yapılacak yeniden değerleme arasında farklar aşağıdaki şekildedir;
VUK’nun geçici 32 inci maddesi kapsamında yapılacak yeniden değerleme |
VUK mükerrer 298/(Ç) fıkrası uyarınca yapılacak yeniden değerleme |
VUK mükerrer 298/(Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapmaya başlamadan önce, değerlemeye konu varlıkların aktife alındıkları tarihten bu fıkra kapsamında değerleme yapılacak dönemin başına kadar olan dönem için tek seferlik olarak yapılır. |
Enflasyon düzeltmesi yapılma şartların oluşmadığı dönemler için yıllık olarak yapılır. |
İhtiyaridir, zorunlu değildir. |
İhtiyaridir, zorunlu değildir. |
Taşınmazlar (arazi, arsa, bina) ve amortismana tabi iktisadi kıymetler için değerleme yapılır, |
Sadece amortismana tabi iktisadi kıymetler için değerleme yapılır, arazi ve arsalar kapsam dışıdır. |
Net değer artışı üzerinden % 2 vergi ödenir. |
Net değer artışı üzerinden vergi ödenmez. |
Yeniden Değerleme Yapabilecek Mükellefler
VUK’nun 32 nci maddesi ile tanınan imkândan, aynı Kanunun mükerrer 298/(Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapabilecek olanlar (yukarıda “A.1” maddesinde belirtilmiştir) yararlanabilir.
Yani; yeniden değerleme uygulamasından; kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan kurumlar vergisi mükellefleri ile Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişi gelir vergisi mükelleflerinden (tam mükellef gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri olarak ta ifade edersek yanlış olmaz) bilanço esasına göre defter tutan mükellefler (kollektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil) yeniden değerleme uygulamasından yararlanabilir.
Bunun sonucu olarak, işletme hesabı esasında defter tutan ikinci sınıf tüccarlar, serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbapları, vergiye tabi ancak bilanço esasında defter tutmayan, zirai işletme hesabında defter tutan zirai kazanç elde eden gelir vergisi mükellefleri yeniden değerleme uygulamasından yararlanamamaktadırlar. Ayrıca enflasyon düzeltmesi yapanlar ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler de yeniden değerleme uygulamasından yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulabilecek İktisadi Kıymetler
VUK geçici 32 nci maddesi kapsamında, yeniden değerlemenin yapılacağı tarih itibarıyla aktife kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler için yeniden değerleme yapılabilecektir.
Bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile iktisadi kıymetlerin alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktiflerinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymetler, hangi hesapta kayıtlı olduğu önemli olmaksızın, bu madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulamaz.
Bu madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulacak taşınmazların, aynı Kanun uygulamasında amortismana tabi iktisadi kıymet mahiyetinde olması zorunluluğu bulunmadığından, müessese hükümlerinden faydalanmak isteyen mükelleflerce boş arazi ve arsalar da yeniden değerlemeye tabi tutulabilecektir. Ancak, bu kıymetler aynı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında, ilk kez veya sonraki dönemlerde yapılmasına bakılmaksızın, yeniden değerlemeye tabi tutulamaz.
Yeniden Değerlemeye Esas Değer
Yeniden değerleme, ilgili varlıkların ve varsa bunlara ait amortismanların, geçici 32 nci madde kapsamında yeniden değerleme yapılacak tarihten önceki hesap döneminin sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri üzerinden yapılacaktır.
Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin amortismanının herhangi bir yılda eksik ayrılması veya hiç ayrılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak değer, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenecektir. Maliyet bedeline intikal ettirilen kredi faizleri ve kur farkları da yeniden değerleme kapsamına girmektedir.
Yeniden Değerleme Zamanı
Geçici 32 nci maddesi kapsamında yeniden değerleme, VUK mükerrer 298/(Ç) fıkrası uyarınca ilk kez yapılacak yeniden değerleme öncesinde olmak kaydıyla, yalnızca bir defa yapılabilecektir.
VUK geçici 32 nci maddesi kapsamında yeniden değerleme yapmakla birlikte, yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden sonraki hesap dönemi için VUK mükerrer 298/(Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapmayan mükellefler, daha sonraki dönemlerde mezkûr fıkra kapsamında ilk kez yeniden değerleme yapmak istemeleri halinde, aynı iktisadi kıymet için VUK geçici 32 nci maddesi kapsamında tekrar yeniden değerleme yapamazlar.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun geçici 32 inci maddesi kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce, aynı Kanun’un mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca ilk kez yeniden değerleme yapılmadan mezkûr maddenin (A) fıkrası kapsamında enflasyon düzeltmesi yapılması, geçici 32 inci madde imkânından yararlanılmasına engel teşkil etmemektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun geçici 32 inci maddesi imkânından yararlanılmadan ve mezkûr (Ç) fıkrası kapsamında ilk kez yeniden değerleme yapılmadan, enflasyon düzeltmesi yapılması ve enflasyon düzeltmesinin yapıldığı hesap dönemini müteakip hesap döneminde enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının tekrar oluşmamasına rağmen, mezkûr (Ç) fıkrası kapsamında ilk kez yeniden değerlemenin yapılmaması halinde, sonraki dönemlerde ilk kez (Ç) fıkrası kapsamında yapılacak yeniden değerleme öncesinde, önceki hesap dönemi sonu itibarıyla geçici 32 inci madde kapsamında yeniden değerleme yapılabilir.
Yeniden Değerleme Oranı
VUK geçici 32 nci maddesi kapsamında yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı olarak;
a) VUK mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasına göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan;
i) En son bilançoda yer alan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, anılan maddenin (Ç) fıkrası kapsamında ilk kez yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayma ilişkin Yİ- ÜFE değerinin, söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
ii) En son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, anılan maddenin (Ç) fıkrası kapsamında ilk kez yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayma ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, bunların iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
b) Sonraki dönemlerde enflasyon düzeltmesi yapılmamış olmasına bağlı olarak, daha önce 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinin;
i) Birinci fıkrasında yer alan tarihe kadar yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismanları için, mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında ilk kez yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayma ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayma ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
ii) Yedinci fıkrasında yer alan tarihe kadar yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler ile bunların amortismanları için, mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında ilk kez yapılacak yeniden değerlemenin ilgili olduğu hesap döneminden önceki hesap döneminin son ayma ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2021 yılı Haziran ayma ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,
kullanılacaktır.
Bakanlık tarafından özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler açısından ilgili dönemlerin esas alınması suretiyle yeniden değerleme oranının hesaplanacaktır.
Yeniden Değerleme Uygulaması
VUK’nun geçici 32 nci maddesi uygulamasında, yeniden değerleme sonucunda ortaya çıkan değer artışını hesaplamada net değer artışı usulü benimsenmiştir.
Net değer artışının hesaplanabilmesi için yeniden değerlemeye esas alınan değerlerin (yeniden değerlemede esas alınması gereken hesap döneminin sonu itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerlerin), yeniden değerlemeden önceki ve yeniden değerlemeye tabi tutulduktan sonraki tutarları dikkate alınarak hesaplanan net bilanço aktif değerlerinin tespiti gerekmektedir.
Bu kapsamda amortismanların yeniden değerlenmiş tutarlarının belirlenmesinde, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda, amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılacaktır.
Yeniden değerleme neticesinde (iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeden önceki net bilanço aktif değerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpımından sonra bulunacak net bilanço aktif değerinden indirilmesi suretiyle) hesaplanan değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabına alınacaktır.
Bakanlık tarafından 213 sayılı Kanunun 315 inci maddesine istinaden tespit ve ilan edilen normal amortisman oranlarının tespitinde dikkate alınan (veya aynı Kanunun 320 nci maddesinin dördüncü fıkrası ya da geçici 30 uncu maddesi kapsamında belirlenen) faydalı ömür süresi tamamlanmamış amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortisman ayrılmaya devam edilecektir.
Değer Artışının Vergilendirilmesi
Yeniden değerleme neticesinde hesaplanan ve pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden % 2 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar gelir veya kurumlar vergisi yönünden (kollektif, adi komandit ve adi şirketlerce katma değer vergisi yönünden) bağlı olunan vergi dairesine beyan edilip, üç eşit taksitte (ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler sırasıyla beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere) ödenecektir.
Bu vergi; gelir ve kurumlar vergilerinden mahsup edilmeyeceği gibi, gelir ve kurumlar vergileri matrahlarının tespitinde gider olarak da dikkate alınamaz.
Değer artışı üzerinden % 2 oranında hesaplanan verginin zamanında beyan edilmemesi veya tahakkuk eden verginin taksitlerinin sürelerinde ödenmemesi ya da kısmen ödenmesi halinde VUK geçici 32 nci maddesi hükümlerinden faydalanılamayacaktır. Bu durumda, söz konusu yeniden değerleme işlemleri ve buna ilişkin kayıtlarda gerekli düzeltmelerin yapılmasının yanı sıra, gerekmesi halinde ilgili dönem gelir/kurumlar vergisi beyannamelerinin de düzeltilmesi zorunludur.
Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulan Sabit Kıymetlerin Elden Çıkarılması
Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin satış, devir, işletmeden çekiş, tasfiye gibi nedenlerle elden çıkarılması halinde, bunlara isabet eden ve pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarları, kazancın tespitinde dikkate alınmaz ve fon hesabı kayıtlarda kalmaya devam eder.
Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce, enflasyon düzeltmesi yapma zorunluluğunun oluşması halinde, öz sermaye kalemlerinin enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasında, yeniden değerleme değer artış fonu öz sermayeden düşülmek suretiyle enflasyon düzeltmesi yapılacaktır.
Ayrıca artış fonunun sermayeye eklenmiş olması halinde de, bu tutar sermaye hesabından düşülerek enflasyon düzeltmesi yapılacaktır. Diğer bir ifade ile değer artış fonunun sermayeye ilavesi nedeniyle oluşan sermaye artışları da sermaye artışı olarak dikkate alınmayacak ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacaktır.
Özel Fon Hesabındaki Tutarların Başka Bir Hesaba Nakledilmesi veya İşletmeden Çekilmesi
Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı, değer artış fonu hesabında tutulabileceği gibi mükellefler tarafından istenildiğinde kısmen veya tamamen sermayeye ilave edilebilir. Bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.
Söz konusu fon hesabındaki tutarların sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.